Şehriyeli Meyhane Pilavı – Hatıralara sığınmışken…

Okul hazırlıkları, açılması ve yarattığı telaşlar derken bir hafta kadar uzak kaldım buradan. Eylül ayı, okula dönüş zamanıydı ben çocukken. Aynı şey şimdi oğlum için oluyor: benim bebeğim, altın kafam, tatlı oğluşum okullu oldu bile bugün. Hayatının bu en önemli dönüm noktalarından birinde, belki de ilkinde, onun yanında olabildiğim için şanslıyım ve mutluyum. Ama son zamanlardaki her mutlulukta olduğu gibi bir buruk taraf, bunda da var. Torunlarının okula başladığını görmeyi çok arzu ederdi annemle babam, mümkün olmadı. Kendimi avutmaya çalışıyorum: hiç olmazsa torunlarını gördüler, onlara baktılar, onlarla oynadılar, anaokulundan gidip aldılar, okula gittiğini gördüler diyorum; büyük oğlum hatırlayacak, küçüğüm o kadar şanslı olamadı, hatırlamayacak derken derken içimdeki karanlık taraf baskın gelip beni girdabına çekiyor: yarım kaldı işte herşey, eksik, buruk, tatsız, mahsun, bitti, gitti, geri gelmeyecek. Sonra diyorum; avuntu diye bir şey yok, hatıralara sığınmak var, anıları canlı tutmak var, silinmesinler diye uğraşmak var, unutmamak var, unutturmamak var. Hatırlamanın tek yolu, canlandırmak. Ben de bunu en kolay mutfakta yapıyorum bugünlerde çünkü fotoğraflara bakmak bile hala canımı yakıyor, içimi acıtıyor. Bugün yeniden hatırladığım lezzet, anılarımdaki sofrada sık sık yerini alan ve annemin sevgiyle harmanlayıp çok da güzel pişirdiği meyhane pilavı.
Annemin büyük zevkle yaptığı, bizim de zevkle yediğimiz yemeklerden biriydi meyhane pilavı. Annem, meyhane pilavını arpa şehriye ile yapardı. Mis gibi tereyağında kavrulmuş ve et suyunda pişmiş şehriyeye eklenmiş yumuşacık kuşbaşı etle bu yemek, ufak çaplı bir ziyafet niteliğindedir. Annem yanına illa ki mutfağının demirbaşlarında olan bir çeşit hoşaf ya da komposto yapardı: vişne, kayısı, erik, üzüm.
Şehriyeli Meyhane Pilavı
Malzemeler:
  • 4 su bardağı arpa şehriye
  • 500 gr dana kuşbaşı
  • 6 su bardağı su
  • 2 çorba kaşığı tereyağı
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • Tuz-karabiber
Yapılışı:
Öncelikle eti yağsız tencereye (ben düdüklü tencere kullanıyorum, ama normal tencere de olur tabii) alalım ve kavurmaya başlayalım. Yapışmaya başlayınca zeytinyağını ekleyelim ve bir-iki defa daha karıştıralım. Tencereye su ve tuz-karabiber ekleyip eti pişmeye bırakalım.
Et haşlandıktan ve biraz ılındıktan sonra başka bir tencerede tereyağı hafifçe kızdırılır ve şehriyeler rengi dönene kadar kavrulmaya başlanır. Ilınan et suyu şehriyelere eklenir ve pilav şeklinde pişirilir. Suyunu çekmeye yakın etler de şehriyelere katılır ve karıştırılır. Ocak söndürülür, tencerenin kapağını kapatılırken tencerenin üzerine bir kağıt havlu serilir ve on dakika dinlendirilip servis yapılır. Afiyet olsun.