Sosyal medyayı sallayan çılgınlık: Seks sonrası selfie

Meğer birçok insanın içinde, yaptığı her şeyi gözler önüne serme hevesi varmış. Her ne kadar bazıları inkar etse ya da kızsa da sosyal medya sayesinde artık herkes hayatını diğerlerinin gözleri önünde yaşıyor.
Bir başka deyişle herkes bir tür "Biri Bizi Gözetliyor evi gönüllüsü."  Hatta biri onları gözetlesin diye elinden geleni yapıyor.Yenilenler içilenler, gidilen yerler, seyredilen filmler, salondaki kanepenin desenleri, mağazaların deneme kabinlerinde giyilip çıkarılanlar derken, iş sonunda yatak odalarına gelip dayandı.
Son bir yıldır Instagram'da bazılarını kızdıran, bazılarını da derin derin düşündüren bir çılgınlık yaşanıyor: "Seks sonrası selfie". Sosyal medyada #selfieaftersex başlığı altında yüzlerce çiftin seviştikten sonra çektikleri selfie pozları yer alıyor. Sözün kısası artık birçok insan az önce, kiminle, nerede, nasıl seviştiğini yani en mahrem anlarını bile tanımadığı insanların "beğenisine" sunuyor.
Çiftler,  sevişme biter bitmez, genellikle yatakta ellerine cep telefonlarını alıp, kollarını omuz hizasında açarak deklanşöre  basıyorlar. Kendileri ve partnerlerinin sevişme sonrası hallerini "ölümsüzleştirip" sonra da aceleyle sosyal medya platformlarında paylaşıyorlar.
SİZİ ŞAKACILAR SİZİ !
Bu işin bir yanı.  Bunu sırf  'modadan geri kalmamak için' yapanlar da var. Yani ortada bir sevgili ya da sevişme yok. Ama neden onların da bir seks sonrası selfie'si olmasın ki. Böyle durumlar için de herkesin kendine göre bir esprisi var. Kimi eline kaş, göz ve dudak çizip yatağa uzanıveriyor. Kimi de yüzünü tuhaf şekillere sokup cep telefonunun kamerasına poz veriyor.
 
Elbette sosyal medyadaki her çılgınlık gibi hatta sosyal medyanın ta kendisi gibi bu akımı da ağır şekilde eleştirenler var. İnternetteki platformlar bu eleştirilerden geçilmiyor. Onlara göre sevgilinizle ya da eşinizle yaşadığınız en özel anlardan sonra telefonu alıp poz vermek  o anki halinizi insanların gözleri önüne sermek "ilişkinize ihanet"ten başka bir şey değil.
 
Bu durum son bir yıldır bazı uzmanların da kafasını meşgul ediyor. Sidney Üniversitesi'nde dijital kültür üzerine araştırmalar yapan Dr. Chris Chester bir röportajında, sosyal medyada aşırı paylaşımların son dönemin en dikkat çeken konusu olduğunu söyleyip seks sonrası selfie çılgınlığını da bu kapsamda değerlendirmişti.
Sosyal medya kullanımı alanında yeni bir döneme girildiğini belirten Chester "Burada asıl sorun, giderek sayıları artan sosyal medya kullanıcılarının 'aşırı paylaşımın' tehlikeleri hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmaması" diyor.
Dr. Chester'a göre insanların kendi fiziksel görüntülerini kullanabilecekleri bu tür akımlara yani selfie akımlarına bu kadar ilgi göstermesinin önemli nedenlerinden biri de "kendi imajları üzerinde kontrol sahibi" olmaları.  Yani bu durum birinin sizin fotoğrafınızı çekmesinden farklı. Kendi çektiğiniz pozları beğenmezseniz silebilirsiniz. Ya da çeşitli efektler yardımıyla istediğiniz gibi görünebilirsiniz.
Bazıları seks sonrası selfie akımını pornografinin bir  türü oarak nitelendirse de bu konuya iyimser yaklaşan uzmanlar da var.  Onlara göre her ne kadar bu tür akımlar bir anda çığ gibi büyüse de günün birinde sakinleşmeye mahkum. Çünkü kullanıcılar bu tür alanlardaki kuralları zaman içinde kendileri belirleyecekler.
ÜNLÜLER DE YATAKTA
Gösteri dünyasının ünlüleri de her ne kadar selfie after sex başlığı altında olmasa da yatak odalarında çekilen pozlarını takipçileriyle paylaşmaktan çekinmiyor. Top modeldoutzen kroes de bunlardan biri. Hollandalı model bir pazar sabahı kocası Sunnary James ile çektiği bu pozunu Instagram'da paylaştı ve binlerce "like" aldı.
 
Kanadalı şarkıcı Michael Bubble'ın Arjantin güzellik kraliçesi unvanını taşıyan karısı Luisana Lopilato da evlilik yıldönümlerini Instagram sayfasında paylaştığı bu pozla kutlamıştı. 27 yaşındaki Lupilato "Bugün benim en sevdiğim gün. Hayatım boyunca verdiğim en iyi kararı hatırlıyorum. Mutlu yıllar aşkım" notunu da yazdı.
BAKALIM DAHA NELER GÖRECEĞİZ 
Tüm bunlar eski zamanlarda olsa büyüklerimiz "Başımıza taş yağacak" derdi. Şu ana kadar başımıza taş yağmadı. Ama görünen o ki, çok kısa bir süre önce saksıdaki çiçeklerin ya da masum çay sohbetlerinin 'ölümsüzleştirildiği" bir alan olan sosyal medya bambaşka bir rotaya yöneldi.
Bakalım, dünyanın neresinde ne tür bir çılgınlık çıkıp tüm dünyadaki sosyal medya kullanıcılarını etkisi altına alacak. Yani bir başka deyişle "bekleyelim bakalım, daha neler göreceğiz."