Bloğuma kötü anıları yazmak hiç istemiyorum ama ruh halimi de saklayamıyorum. Dünyanın her yerinde katledilen insanları,masum yavruları sadece internetten izleyip br şey yapamıyor olmak beni kahrediyor.Bir yerde bir bebek işkence görüyor,bir kadın tecavüze uğruyor ve erkek ailesinin gözü önünde işkenceyle öldürülüyor ya işte ben bu yazıyı yazmaktan,çocuklarla oynadığım oyundan, onlara kızdığımdan,yediğim yemekten,aldığım şeylerden,her şeyden ama her şeyden utanıyorum.Ama yapacak bir şeyim yok.Yemek yemesem olmuyor,iş yapmasam olmuyor.Tüm olanlara rağmen hayat devam ediyor ve bir fıkra okuyup gülüyoruz ve malesef elimizden sadece dua etmek,imza kampanyalarına destek verip bol bol paylaşım yapmak geliyor.Ne acı değil mi? Dini,ırkı,mezhebi ne olursa olsun bir bebek öldürülüyor ve biz sadece bakabiliyoruz… Dün belgesel izliyorduk,köpek balığı avını bir iki hamlede yedi. Aynen onlar gibiyiz. Güçlü köpek balığı avını yakalayıp yerken her yer kan oluyor, diğerleri kaçabildiği için mutlu, kayıp verdikleri için üzgünken,bir diğerleri de kalan parçaları yemeğe çalışıyor… Ve olan sadece yem olana oluyor… Ve biz seyirciler normal hayatımıza devam ediyoruz,etmek zorundayız,doğanın kanunu…
İşte bakın; bende doğanın kanununu yerine getirerek paşalarım için hazırladığım kurbağa sunumu kahvaltımı sizlerle paylaşıyorum.Bir su bardağı ayıklanmış,temizlenmiş ıspanağıma 2 yumurta kırarak,seramik tavada 2 yuvarlak omlet hazırladım.Yuvarlak kestiğim domateslerin üzerine labne sürerek birer zeytin koyup gözlerini yaptım.Zeytinden burun ve kırmızı biberden ağız ve dil yaptım. Ucuna da zeytin ve kaşardan minik bir sinek yaparak kahvaltımı tamamladım…Paşalarım afiyetle yediler.Yapanlara,yapacaklara şimdiden afiyet olsun