Yine bir Eylül'e kavuşmaktan mutluyum!
Sonbaharı ne kadar sevdiğimi artık çok iyi bildiğinizi düşünüyorum. Yılın bu zamanları enerjiyle dolar, yepyeni planlar yapar, kararlar alır, okula başlayacak bir çocuk heyecanıyla "yeni sezon"u beklerim. Neyin sezonudur bu? Tabii ki erken inen akşamların, artan ev keyiflerinin, dostlarla toplanmaların, sinema vakitlerinin, yaz boyu uzak durulan fırınla barışmaların, daha çok kek ve kurabiye pişirmelerin, hafiften hırkalara sarınmaların... bu liste uzar gider benim gibiler için.
Ama bir itirafta bulunmak gerekirse, yaz sebzelerini daha çok seviyorum. Kış günlerinin kerevizini, brokolisini, pırasasını ne kadar sevsem ve özlesem de, yaz boyu yediğim barbunyalara, fasulyelere, patlıcanlara, domateslere doyamıyorum. Pek çoğu havalar soğuyana dek bizlerle kalmayı sürdürüyor olsa da, son demlerinde olduklarını biliyorum. Belki o yüzden bugünlerde elim hep bu sebzelere gidiyor.
İşte tatil dönüşü buzdolabında hiçbir şey olmadığı için alışverişe çıktığımda da, akşama pişirmek için aklıma ilk gelen barbunya olmuştu. Bu kez onu her zaman alıştığım usulde değil, Ahmet Yorulmaz'ın Bizim Zeytinyağlı Ayvalık Yemeklerimiz kitabında anlattığı gibi pişirdim. Ben normalde barbunyayı önden haşlamaz ve suyunu dökmezdim. Ama hiç ummadığım şekilde lezzetinden hiçbir şey kaybetmeyen, nefis bir barbunya yemeği oldu. Has zeytinyağıyla ne yapılsa lezzetli olmaz ki... Biraz arşivimde bu tarifin olmasını istediğim için, biraz da yeni evlilere ve tecrübesi olmayanlara yardımcı olmak dileğiyle tarifi paylaşıyorum:
Malzemeler:
- 1 kilo barbunyanın ayıklanmış içi
- 3 adet iri domates
- Yarım su bardağından biraz fazla zeytinyağı
- 1 adet iri soğan
- 1 adet havuç
- 5-6 diş sarımsak
- Tuz, su
Yapılışı:
1. Barbunyaları su dolu bir tencereye alın. Kaynadıktan sonra kısık ateşte barbunyaları pişmeye yakın olacak şekilde haşlayın.
2. Başka bir tencereye zeytinyağını alıp ısıtın. Küp doğranmış soğan, havuç ve ince kıyılmış sarımsakları hafifçe kavurun. Domatesleri küçük küpler hâlinde doğrayıp tencereye ilave edin, karıştırın.
3. Hemen ardından haşlanıp suyu süzülmüş barbunyaları da ekleyin. Tuzunu unutmayın. Dilerseniz çok az su ilavesiyle, barbunyalar iyice yumuşayana dek dakika kısık ateşte pişirin.
Ahmet Yorulmaz, servisten önce defne yaprağı eklenebileceğini söylemiş ve "akşamcıların baş mezelerinden" olarak değerlendirmiş barbunyayı. Doğrusu ben de meze olarak çok severim, ama yanında bol çoban salata ile başlı başına bir yemektir benim için. Son pişirdiğimde yanına patlıcanlı pilav da yapmıştım. Dilerseniz bol domatesli bir bulgur pilavı da pişirebilirsiniz.
Bu aralar vedalaşacağımız bu güzel sebzeyi bir kez daha pişirmeyi ve dondurucunuza stoklamayı unutmayın. Kış günlerinde, hani o pırasaya kerevize burun kıvrılan günlerde hayat kurtarıcı olacağı kesin....