Salatalıklı Ayran

Mutfağım bildiğiniz 40 derece. Pişiyorum. Haliyle yemek tarifi yok bugün de. Hazırlaması uzun zaman alan, bol kavurmalı, ocak başında beklemeli şeyler yok. Dün deneyim dedim de, yok yani mümkün değil. 5 bilemediniz 10 dakika dayanabildim. O yüzden yine içecek tarifiyle şenlendiriyorum siteyi. Aslında yer de uygun. Terasa bir fırın atsam, orada mis gibi takılsam diyeceğim ama, bu seferde milletin burnuna burnuna, kokuta kokuta yemek pişirilmez ki. Hele bir de ramazanda hiç olmaz. Neyse zaten Temmuzun 10′ u olmuş. Yarısı geçti bile yazın. Bir buçuk ay daha sabredeceğim artık.
Bugün hazırladığım içeceği ablam çok yapar. Zaten telefonla konuşurken ne yapacağım ben site için, mutfak cehennem gibi filan diyordum ki, öneri ablamdan geldi. 2 dakikada hazırlar kaçarsın oradan dedi. Ben de hay hay dedim. Sonuç olarak tarif sitede yerini aldı. İşte salatalıklı ayran şöyle yapılıyor. Önce malzemeler.
Malzemeler
650 gr kaymaksız yoğurt
1 adet irice salatalık
Bir kaç yaprak marul
8 – 10 yaprak taze nane
Bir kaç dal dereotu
Her ne kadar ben koymayı unutmuş olsam da bir kaç yaprak fesleğen ( Şartta değil ama. Onsuz da gayet güzel oluyor. )
Duruma göre az bir miktar süt ( Eğer yoğurdunuz çok koyu ise ayranın kıvamı koyu kaçabiliyor. Bu durumda su yerine süt ekliyorum ben )
İsteğe bağlı tuz
Bolca buz
Hazırlanması
Öncelikle bütün yeşillikleri uzunca bir süre ve iyice yıkadım. Yeşilliklere çok ilaç bastıklarını biliyorum, o yüzden size de aynısını yapmanızı öneririm.  Salatalığı soydum ve doğradım. Sonra yeşillikleri, salatalığı derince bir kaba aldım. Üstüne yoğurdu boca ettim.  Tuz da koydum. Ben ayranı bol tuzlu severim. Bir bu, bir de dolmalar. Dayanamıyorum. Ne fena :))
Aldım blenderı elime ve bu karışımı bir güzel parçaladım, un ufak ettim ve canını çıkardım. Pürüzsüz oluncaya kadar devam ettim. Zaten üstüne gittikçe köpürüyor. Daha bir güzel oluyor. Kıvamı az biraz koyu geldi. Haliyle üstüne 1 çay bardağı kadar da sütü ilave ettim. Ve Tarif bu kadarcık. Mis gibi, ferah bir içecek. Atatürk Orman Çiftliği’ nin yoğurt ve günlük sütünü kullandım ben. İkisinin de tadı inanılmaz. Ve yoğurdunun en sevdiğim yönü de, zamanında tüketmezseniz gerçekten bozuluyor. Hastasıyım o 3 haftada bozulmayan yoğurtlara. Artık içine ne halt katıyorlarsa, bana mısın demiyor. Taş gibi duruyor. Sulanmıyor bile. O yüzden mümkün olduğunca doğal ve zamanı geçince bozulan süt ve yoğurtları tercih ediyorum.
Gerçek boyutlarında görmek için tıklayınız.
Bu arada ayranı hazırlarken elinizde kereviz sapıdır, semizotudur filan ekstra malzemeler varsa onları da katabilirsiniz. Muhteşem oluyor. Ben elde ne varsa onları kullandım.  Servis ederken bolca buz, birkaç taze nane yaprağı, salatalık dilimleriyle gayet güzel oldu. Fotoğraflardaki fesleğene de acı acı bakıyorum şu anda. Akıl tutulması yaşamış olsam gerek. Onu da kullanabilirdim. Küçük yapraklı fesleğen yenmez derler genelde ama ben gayet kullanıyorum. Bir sorun da yaşamadım şimdiye kadar :))
Gerçek boyutlarında görmek için tıklayınız.
Bakalım bir daha ki tarifim ne olacak? Belki kolay hazırlanan bir meze, belki başka bir içecek, ya da başka bir şeyli sorbe tarifi. Kim bilir. Ama aklıma kavunu koydum. Kavunlu bir şeyler yapmak istiyorum. Neyse bakalım, artık hep beraber göreceğiz.
Herkese afiyet olsun. Sevgiler, saygılar…