Malum kış ayları, hastalık ayları. Havaların soğumasıyla evlere soğuk algınlığı, nezle, grip vb girmeye başlıyor ne yazık ki. Bugün, kaynağı bilinmeyecek kadar uzun bir süredir hastalara pişirilen tavuk suyuna çorbanın kendime göre yorumladığım halini paylaşacağım sizlerle. Umarım hapşıranlara, öksürenlere bir nebze de olsa faydası dokunur. En azından lezzetiyle damak tadınıza hitap edeceğine şüphe yok.
Önce malzemeler:
– 2 orta boy havuç
– 1 orta boy soğan
– 2 çorba kaşığı zeytinyağı
– 1 dolu yemek kaşığı un
– 1 dolu yemek kaşığı domates salçası
– 3 su bardağı tavuk suyu
– 1 küçük çay bardağı tel şehriye
– yetecek kadar sıcak su
– tuz
– üstüne gezdirmelik limon suyu
– 2 orta boy havuç
– 1 orta boy soğan
– 2 çorba kaşığı zeytinyağı
– 1 dolu yemek kaşığı un
– 1 dolu yemek kaşığı domates salçası
– 3 su bardağı tavuk suyu
– 1 küçük çay bardağı tel şehriye
– yetecek kadar sıcak su
– tuz
– üstüne gezdirmelik limon suyu
Gelelim yapılışına:
Öncelikle havuçları küp küp doğrayıp zeytinyağında kavurmakla başlayalım. Havuçların rengi dönmeye başlayınca yemeklik doğranmış soğanları ekleyelim, kısık ateşte pişirmeye devam edelim. Domates salçasını ekleyip hafif kokusu çıkana kadar kavuralım ve hemen unu da ekleyelim, ateşi biraz arttırıp hızlı hızlı karıştıralım. Salça ve un özdeşleşince ılık tavuk suyunu yavaş yavaş karıştırmaya devam ederek tencereye ekleyelim. Tavuğu haşlarken eklediğiniz tuzu da göz önünde bulundurarak bir miktar tuz ekleyelim ve ocağı kısarak çorbamızı karıştırmayı bırakmadan kaynatalım. Kaynamaya başlayan çorba koyulaşmış bır kıvam kazanacak. Yarım su bardağı kadar sıcak su ilave edip tel şehriyeleri de tencereye alalım ve çorbamızı karıştırmaya devam edelim. Şehriyeler pişince hacim kazanıp çorbanın yüzeyine çıkacaklar, bir-iki tanesini kenarda bir tabağa alıp ılıtarak tadına bakıp pişip pişmediğinden emin olabilirsiniz. Bu esnada çorbamıza nasıl bir kıvam kazandıracağınıza siz karar verecekseniz, zira bizim gibi çorbanızı koyu kıvamlı severseniz tencerenin altını artık kapatabilirsiniz. Ama biraz daha akışkan bir çorba arzu ederseniz bu esnada bir miktar daha sıcak su ilave edebilirsiniz. Bir taşım daha kaynattıktan sonra çorbanız hazır demektir. Hatırlatmakta yarar gördüğüm bir nokta: sıcak çorbanın içinde tel şehriyeler pişmeye devam edeceklerdir ve bu da onların daha fazla su çekmesi demektir. Çorbanızın kıvamını ayarlarken bunu da unutmayın lütfen. Üzerine taze limon suyuyla servis edelim. Afiyet bal şeker, şifa olsun.
Öncelikle havuçları küp küp doğrayıp zeytinyağında kavurmakla başlayalım. Havuçların rengi dönmeye başlayınca yemeklik doğranmış soğanları ekleyelim, kısık ateşte pişirmeye devam edelim. Domates salçasını ekleyip hafif kokusu çıkana kadar kavuralım ve hemen unu da ekleyelim, ateşi biraz arttırıp hızlı hızlı karıştıralım. Salça ve un özdeşleşince ılık tavuk suyunu yavaş yavaş karıştırmaya devam ederek tencereye ekleyelim. Tavuğu haşlarken eklediğiniz tuzu da göz önünde bulundurarak bir miktar tuz ekleyelim ve ocağı kısarak çorbamızı karıştırmayı bırakmadan kaynatalım. Kaynamaya başlayan çorba koyulaşmış bır kıvam kazanacak. Yarım su bardağı kadar sıcak su ilave edip tel şehriyeleri de tencereye alalım ve çorbamızı karıştırmaya devam edelim. Şehriyeler pişince hacim kazanıp çorbanın yüzeyine çıkacaklar, bir-iki tanesini kenarda bir tabağa alıp ılıtarak tadına bakıp pişip pişmediğinden emin olabilirsiniz. Bu esnada çorbamıza nasıl bir kıvam kazandıracağınıza siz karar verecekseniz, zira bizim gibi çorbanızı koyu kıvamlı severseniz tencerenin altını artık kapatabilirsiniz. Ama biraz daha akışkan bir çorba arzu ederseniz bu esnada bir miktar daha sıcak su ilave edebilirsiniz. Bir taşım daha kaynattıktan sonra çorbanız hazır demektir. Hatırlatmakta yarar gördüğüm bir nokta: sıcak çorbanın içinde tel şehriyeler pişmeye devam edeceklerdir ve bu da onların daha fazla su çekmesi demektir. Çorbanızın kıvamını ayarlarken bunu da unutmayın lütfen. Üzerine taze limon suyuyla servis edelim. Afiyet bal şeker, şifa olsun.